Türk Halkı Olarak Çağdaş Dünyada Dört Elle Sarılmamız Gereken İki Şey: Atatürk ve Laiklik
Türk Halkı Olarak Çağdaş Dünyada Dört Elle Sarılmamız Gereken İki Şey: Atatürk ve Laiklik
Akli düşünce ile dini düşüncenin ayrılması, devletin, ülkedeki mevcut dinlere karşı tarafsızlığı, tüm vatandaşların dini inançlarına saygı göstermesi ve beraberinde toplumsal barışın tesis edilmesi... Olması gereken şey öyle değil mi?
Kaynak: Atatürk Ansiklopedisi
İçeriğin Devamı Aşağıda
Eski çağlarda laiklik rahipler sınıfına mensup olmayanlar anlamında kullanılır. Tam olarak kelime anlamı da "ruhani olmayan"dır.
Türkler, İslamiyet'e geçtikten sonra dinin özellikle toplumsal etkisi artar ve bu durum halifeliğin Osmanlılara geçmesi ile iyice pekişir.
II. Meşrutiyet ise Türk modernleşme tarihi için bir milat sayılır ve ilk defa laiklikten söz edilmeye başlanır. Ancak dönemin aydınları...
1919'da başlatabileceğimiz Atatürk Türkiye'si ise laikliği 'ilmek ilmek' işler ve yola Amasya ve Erzurum'da başlar. Hakimiyetin...
1928'de ise Türk anayasasında artık "devletin dini" yoktur. 1930 ve 1934'te kadın hakları ile yasal düzenlemeler yapılır.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Dini Tanrı ile kul arasındaki bağlılık olarak niteleyen Atatürk'e göre laiklik aslında beraberinde düşünce, bilim, sanat ve gündelik...
Nitekim CHP'nin 14 Mayıs 1931'deki programında laiklik tarifi şöyledir: "Fırka, devlet idaresinde bütün kanunların, nizamların ve usullerin ilim ve fenlerin muasır medeniyete temin ettiği esas ve..."
Demek ki Atatürk laikliği, dinsizlik olmadığı gibi din bezirganlarının da her an ensesindedir. Atatürk Türkiye'sinde yaygın dinler devlet...
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Yorum Yazın