Sen Kırgın mısın Yoksa Kızgın mı?
Sen kırgın mısın yoksa kızgın mı?
Haydi teste!
1. Sence sen iyi biri misin?
2. Peki senin güvenini kıran insanlar oldu mu?
3. Bir şeye sinirlendiğinde bunu direkt söyler misin?
4. Etrafındaki insalar sana her zaman hassas davranır mı?
5. Hemen herkese her şeyi anlatır mısın?
6. Sence hayatta şanslı biri olduğunu düşünüyor musun?
7. Peki hayatında bir eksiklik hissediyor musun?
8. Son olarak haksızlığa uğradın mı?
Sen kırgın birisin!
Hayatın sana sunduğu her şeye, etrafındaki insanlara, hatta en derinlerinde kendine bile kırgınsın. İçinde birikmiş olan duyguların, yaşanmışlıkların, hayal kırıklıklarının hiçbiri zamanla solup gitmiş değil. Aksine, her geçen gün içinde daha da büyüyor, seni daha da yoruyor. Bu kırgınlığın en büyük sebebi ise seni anlamayan, seninle aynı dili konuşamayan insanlar. Hayatında hep mutluluğu seçmiş, onun peşinden koşmuş biri olarak, şimdi ne mutluluğu hissedebiliyorsun ne de huzuru. Birkaç ay öncesine kadar hayat dolu, neşeli, enerjik biri olan sen, şimdi o eski halini arar oldun. Kırgınlığın, hayal kırıklıkların seni tamamen farklı birine dönüştürdü ve artık eskisi gibi hissetmenin, eskisi gibi olmanın yollarını arıyorsun. Bu kırgınlık seni öyle bir değiştirdi ki, aynaya baktığında bile tanıyamaz hale geldin kendini. İçindeki o coşkulu, hayata dair umutları olan, her yeni güne gülümseyerek başlayan sen, şimdi nerede diye soruyorsun kendine. Eski senin yerini alan bu yeni sen, kırgınlıklarla, hayal kırıklıklarıyla dolu ve artık eskisi gibi iyi hissetmek bir yana, kendini iyi hissetmek bile zorlaştı. Ama unutma ki, her şey geçer. Bu kırgınlıklar da geçer, hayal kırıklıkları da... Ve belki de bir gün, o eski seni bulup, yeniden mutlu ve huzurlu olmayı denersin. Ne yaşamış olursan ol zamanla aslında her şeyin senin daha mutlu hissetmen için olduğunu unutma. Şimdi nefret baktığın şeyler ilerde sana 'iyi ki' dedirtebilir.
Sen kızgın birisin!
Biraz öfkeli, biraz hırçın, biraz da kızgın birisin. Evet, sen! Hani şu her şeye kıpkırmızı bir öfkeyle bakan, her şeyi sorgulayan, her şeyden bir nebze de olsa rahatsız olan sen! Duygularını içine gömmek yerine, onları özgürce dile getiren, haykıran, bağıran sen. Bir şeylerin karşısında susmayı reddeden, haksızlığa direnen, elinden bir şeylerin alınmasına asla izin vermeyen sen. Kızgınlığın bazen hayata, bazen kendine, bazen de etrafındaki insanlara yöneliyor. Hak ettiğin şeyleri yaşayamadığını, tüm çabalarının aslında boşa gittiğini görüyorsun. Bu durum, içindeki öfkeyi daha da körüklüyor, kızgınlığını daha da derinleştiriyor. Belki de kızgınlığını geçirecek olan şey, insanları affetmekten geçiyor. Evet, öfken seni başka birine, belki de acımasız birine dönüştürebiliyor. Fakat bu öfkeden kurtulmak, belki de sana farklı bir bakış açısı kazandıracak. Hayata, olaylara, insanlara karşı daha anlayışlı, daha hoşgörülü bir yaklaşım sergilemeni sağlayacak. Belki de öfke, bir süreliğine senin koruyucu kalkanın olabilir. Fakat unutma ki, bu kalkanın altında saklanmak yerine, onu yavaş yavaş indirerek, hayata daha pozitif bir bakış açısıyla bakmayı öğrenmelisin. Kızgınsın ve bu kızgınlığın nasıl geçeceğini bilmiyorsun ama bu şekilde de kendine fayda değil zarar getirdiğinin farkına varmıyorsun. Mantıkla ilerlemeli ve kızgınlığını dizginlemeyi öğrenmelisin.
Bu içerikler de ilgini çekebilir;
Sevdiğin Tatlılara Göre Senin Vücut Ölçülerini Tahmin Ediyoruz!
Yorum Yazın