Görüş Bildir
Haberler
Biyoçeşitliliği Tehdit Eden Dünyanın En Büyük Sorunu Nedir?

Biyoçeşitliliği Tehdit Eden Dünyanın En Büyük Sorunu Nedir?

Arya Genç
05.03.2023 - 07:39

Dünya, akılalmaz derecede fazla biyoçeşitliliğin ev sahipliğini yapan bir gezegen biliyorsunuz ki... Bilim insanları şimdiden yaklaşık 2 milyon farklı tür belirledi ve ihtiyatlı tahminler bile 9 milyondan fazlasının keşfedilmediğini belirtiyor. (O'Loughlin) Ancak bu biyoçeşitliliği tehlikeye atan birçok etken var. Sizlere en önemli tehditleri anlatıyoruz. Buyurun içeriğimize geçelim. 👇

Kaynak: https://science.howstuffworks.com/env...
İçeriğin Devamı Aşağıda

Gezegenin inanılmaz yaşam çeşitliliği sadece akademik bir meraktan çok daha fazlası... Çünkü insanlık buna bağlı.

Gezegenin inanılmaz yaşam çeşitliliği sadece akademik bir meraktan çok daha fazlası... Çünkü insanlık buna bağlı.

Örneğin çiftçiler, organik atıkları parçalamak ve toprağı nitrojen açısından zengin tutmak için solucanlara, bakterilere ve diğer organizmalara güvenir, bu da modern tarım için hayati önem taşır. İlaç şirketleri, ilaçları sentezlemek için çok çeşitli bitki ve hayvanları kullanır ve biz Dünya'nın keşfedilmemiş türlerinde kaç tane tıbbi ilerlemenin bulunduğunu sadece tahmin edebiliriz.

İstikrarlı bir besin ve farmasötikler (tıbbi ürünler/ilaçlar) için kaynak sağlama, Dünya'nın biyolojik çeşitliliğinin sağladığı faydalardan sadece birkaçı.

İstikrarlı bir besin ve farmasötikler (tıbbi ürünler/ilaçlar) için kaynak sağlama, Dünya'nın biyolojik çeşitliliğinin sağladığı faydalardan sadece birkaçı.

Dünya'nın bitki yaşamı, karbondioksiti absorbe ederek küresel ısınmanın etkisini azaltır; ancak bu bitkilerin yüzde 90'ı (ve tüm besin ürünlerinin yaklaşık üçte ikisi) 190 bin civarında tozlaşan/polen yayan böcek türüne bağlıdır.  (Kaynaklar: New York Times, ABD Orman Hizmetleri) 

Cornell bilim insanları, Dünya'daki bitki ve hayvanların sağladığı farklı hizmetlerin ve faydaların değerini artıracak kadar ileri gittiler. Ekoturizmden biyolojik haşereyle mücadeleye kadar her şeyi hesaba kattıktan sonra toplam 2.9 trilyon dolara ulaştılar ve bu 1997'de geri döndü. (Science Daily)

Gezegenimiz zengin ve çeşitli ekosistemleri olmadan bambaşka bir yer olurdu.

Gezegenimiz zengin ve çeşitli ekosistemleri olmadan bambaşka bir yer olurdu.

Bu yerin neye benzeyeceğini hayal etmek zor olsa da, gezegeni biyolojik çeşitliliğe yönelik başgösteren tehditlerden koruyamazsak, bu hayal etmesi durum, gerçeğimiz haline gelebilir. 

İklim değişikliği, daha uygun sıcaklıklar arayan türleri yaşam alanlarından uzaklaştırmaya, gün geçtikçe daha da fazla zorluyor. Bilim insanları ise, tüm türlerin bu değişimden sağ çıkamayacağından korkuyor.

Göçmen güvercinlerin neslinin tükenmesine neden olan aşırı avlanma, gergedan gibi hayvanların neslini de tehlikeye atmaya devam ediyor.

Göçmen güvercinlerin neslinin tükenmesine neden olan aşırı avlanma, gergedan gibi hayvanların neslini de tehlikeye atmaya devam ediyor.

Bir tek avlanma da değil elbette. İnsanlar tarafından bulundukları yerde olmayan yerlere tanıtılan 'japon sarmaşığı' ve 'kahverengi ağaç yılanı' gibi istilacı türler, yerli türleri hızla yok olmaya sürükleyebilir. 

Amerika Birleşik Devletleri'nde, bunun gibi istilacı türler her yıl 125 ila 140 milyar dolar arasında hasara sebebiyet veriyor ve 1600'lerden bu yana, dünya çapındaki tüm yok oluşların neredeyse yarısında rol oynadıkları düşünülüyor! (Thomas, Michigan Üniversitesi)

Bahsi geçen bütün etkenlerin yanında, Dünya'nın biyoçeşitliliğine yönelik en büyük tehdit ormansızlaştırma.

Bahsi geçen bütün etkenlerin yanında, Dünya'nın biyoçeşitliliğine yönelik en büyük tehdit ormansızlaştırma.

Ormansızlaştırma, dünya genelindeki ekosistemi tehdit ederken, özellikle tropikal yağmur ormanları için tahrip edici bir faktör. Dünya ekosistemi açısından yağmur ormanlarının ne kadar önemli olduğu da aşikar. Çünkü bu ormanlar Dünya'nın yalnızca yüzde 7'sini kaplasa da, dünyadaki canlı türlerin yarısından fazlasını barındırıyorlar. (NASA, Michigan Üniversitesi)

İçeriğin Devamı Aşağıda

Tomrukçuluk/ağaç kesme, madencilik ve çiftçilik yoluyla insanoğlu, her yıl Dünyadaki yağmur ormanlarının yaklaşık yüzde 2'sini yok ediyor.

Tomrukçuluk/ağaç kesme, madencilik ve çiftçilik yoluyla insanoğlu, her yıl Dünyadaki yağmur ormanlarının yaklaşık yüzde 2'sini yok ediyor.

Bu süreçte genellikle toprak o kadar çok zarar görüyor ki, bir ormanın toparlanması oldukça zor hale geliyor.

Yaşam alanları yok olurken geriye kalan ve soyu tükenme tehlikesinde olmayan türler, kalan alanlar için birbirleriyle rekabet etmek zorunda kalıyorlar. Yakın tarihte, ormansızlaşma tüm yok oluşların yaklaşık yüzde 36'sına yol açmış durumda ve habitat kaybı hızlandıkça bu sayı da duruma paralel bir şekilde artacaktır. (Michigan Üniversitesi)

Birçok farklı sebebi olduğu için orman tahribatını durdurmak oldukça zor.

Birçok farklı sebebi olduğu için orman tahribatını durdurmak oldukça zor.

Bu tahribatlar için, firmalar tarafından sorumsuzca  ağaç kesme ve madencilik faaliyetlerini öne sürmek birçok kişi için daha kolay. Ancak suçlanacak kişilerin ve durumların ötesinde, bu düşünmeden yapılan faaliyetler daha büyük sorunların semptomları ne yazık ki. 

Örneğin, birçok yağmur ormanı, çevre yasalarını uygulamak için yeterli kaynağı olmayan ülkelerde bulunuyor. Bu ülkeler, şirketlerin meydana getirdiği ekonomik faaliyetlerden de faydalanarak onları, ormansızlaştırma konusunda caydırmak için daha az teşvik sağlıyorlar.

Dahası, yağmur ormanlarında evlerini yapan yerli halk, tarlalara ve büyükbaş otlaklarına yer açmak için düzenli olarak araziyi temizliyor.

Dahası, yağmur ormanlarında evlerini yapan yerli halk, tarlalara ve büyükbaş otlaklarına yer açmak için düzenli olarak araziyi temizliyor.

Bu faaliyeti durdurma çabaları ise bu insanların geçim kaynaklarını doğrudan ve olumsuz yönde etkiliyor.

Neyse ki, dünyamızdaki yağmur ormanları için hala umut var. Brezilya'daki uydu görüntülerine göre, kısmen daha katı çevre düzenlemeleri ve artan uygulamalar sayesinde ormansızlaşma oranının bir önceki yıla göre yüzde 49 düştüğü söyleniyor.

Son araştırmalar, bir ülkenin ekonomik koşulları iyileştiğinde yerli halk, yağmur ormanları kaynaklarına daha az bağlı/bağımlı olacağından, ormanların tahribinin göze çarpan bir oranda azaldığını ortaya çıkardı.

Son araştırmalar, bir ülkenin ekonomik koşulları iyileştiğinde yerli halk, yağmur ormanları kaynaklarına daha az bağlı/bağımlı olacağından, ormanların tahribinin göze çarpan bir oranda azaldığını ortaya çıkardı.

Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) ve Sierra Kulübü (Sierra Club) gibi kar amacı gütmeyen çevre örgütleri de bu konularda farkındalık oluşturmaya devam ediyor. 

Bu tür kar amacı gütmeyen kuruluşlardan biri olan Doğa Koruma (Nature Conservancy), arazi sahiplerinin Brezilya'nın çevre düzenlemelerine karşı sorumlu olmalarına yardımcı olacak bir uygulama üzerine Brezilya belediyeleriyle çalışmaya bile başladı. Çalışmaların amacı, arazi sahiplerinin, yağmur ormanlarının arazilerini kaydetmelerine önayak olmaktı.

İçeriğimizde yer verdiğimiz gibi; hükümetlerin, kar amacı gütmeyen kuruluşların ve yerli halkların ortak çabaları, yıkımı çok geç olmadan durdurmak için yeterli olabilir.

İçeriğimizde yer verdiğimiz gibi;  hükümetlerin, kar amacı gütmeyen kuruluşların ve yerli halkların ortak çabaları, yıkımı çok geç olmadan durdurmak için yeterli olabilir.

Umarız ki herkes bu bilince ulaşabilir. 🍃🙏

Daha fazla içerik için👇:

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
2
2
1
1
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın