Görüş Bildir
Haberler
Gökçen Erdoğan Yazio: Vekaletin Gereği

etiket Gökçen Erdoğan Yazio: Vekaletin Gereği

Dr.Gökçen Erdoğan
31.08.2021 - 12:15 Son Güncelleme: 01.09.2021 - 12:38

Yaşamım boyunca, evimizde memleket konuşuldu. Bu da demektir ki siyaset konuşuldu. Çünkü memleketi, yönetimden ayrı düşünemez ve var edemezsiniz. Vekalet verecek, sonra da vekilinizi ve vekiliniz olmaya aday olanları değerlendirecek, eleştirecek, takdir edecek ve daima geleceğe hazır olacak, hazır edeceksiniz. Beklentileriniz olacak ve onları dillendireceksiniz. Elbette içine doğduğum çekirdek ailenin de, kendi kurduğum çekirdek ailenin de bir siyasi görüşü vardı. Alkış tutup sandıkta mükafatlandırdığımız siyasiler vardı.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Yaşamımdaki çekirdek ve geniş ailelerin tümünün bu anlamda bir görüşü ve duruşu olmuştur, hepimiz her daim iki elimiz kanda olsa sandığa gitmiş ve memleketin kaderine etki etmişizdir.

Yaşamımdaki çekirdek ve geniş ailelerin tümünün bu anlamda bir görüşü ve duruşu olmuştur, hepimiz her daim iki elimiz kanda olsa sandığa gitmiş ve memleketin kaderine etki etmişizdir.

Olması gerektiği gibi. Ama holiganlığa mesafemiz de tartışmasızdır. Yine de şahsım adına konuşmak isterim. Ne birini siyasi görüşünden dolayı aşağılamış ne de yüceltmişimdir. Ailemden de görmediğimden mütevellit, anlayamamış ve sığ bulmuşumdur bu tür davranışları. Hekim olarak zaten asli görevimiz, yeminimizin de gereği her hastaya herhangi bir ayrıma mahal vermeden muamele etmek, teşhiste tedavide eşitlik sunmaktır. Kimin dini, dili, ırkı neymiş, düşüncesi, inanışı nasılmış bizi ilgilendirmez. Biz kişinin sağlık hizmeti alması için çalışırız ve gereken her şeyi yaparız. Dolayısıyla hekim kimliğimle insanların tümüne aynı biçimde yaklaşırım ama bunu yaşamımın tümüne yaymakta da zorlanmayanlardanım.

Zira birinde değiştirmek istediğim bir düşünce, açmak istediğim bir pencere varsa da bunu medeni biçimde konuşarak ve daha önemlisi dinleyerek yapmaya çabalamışımdır. Olmuştur ya da olmamıştır ancak söyleyebilirim ki çizgimden hiç şaşmamışımdır. Bugün özellikle sosyal medyada, direkt ya da dolaylı biçimde ilgili ve ilgisiz konularda birbirine adeta “dalan” bunca insan olmasını üzüntüyle karşılıyorum. Bu siyasi iklimi yaratan her şeye kızgınım. Çünkü memleketin ihtiyaç duyduğu şey kesinlikle bu değil. Siyasetçiler de toplumun doktoru olsun.

Cinsel açılımdan aşılanma sürecine, doğal afetlerden toplumsal ihmallere uzanan epey dolu bir konu listesi boyunca insanlar birbirlerini nefretle suluyorlar. Değer mi?

Cinsel açılımdan aşılanma sürecine, doğal afetlerden toplumsal ihmallere uzanan epey dolu bir konu listesi boyunca insanlar birbirlerini nefretle suluyorlar. Değer mi?

Siyasilerin etrafında ateş böcekleri gibi yanıp sönen bunca insan, kendi değerinin hiç mi farkında değil? Herhangi bir siyasiyi hangi başarısı için olursa olsun bu denli şiddetle savunmak ve tanrılaştırmak, eleştirilemez ve dokunulamaz bulmak çok garip değil mi? Her siyasinin canı bir sandık kadardır. Oy verirsiniz gelir ve oy vermezseniz gider. Herkes için çalışırsa kalmalı, belli bir zümre için çalışırsa gitmelidir. Memleket sevdası, bunu eyleme dönüştürmeyi gerektirir. Sizden olanın bir başkasından olana haksız muamele ettiğini gördüğünüzde bu işe siz de dur demelisinizdir. Memleket yönetmek, adil ve eşit davranmayı gerektirir. Tutup bir yere getirdiğiniz insanların yanlışları olursa ilk siz görmeli, hesabını ilk siz sorabilmelisiniz. Memleket yönetiminde kimse sonsuzu ifade etmez. Bu particilik üstü bir meseledir. En azından ben büyürken böyle öğrendim, böyle sindirdim. 

Herkes gider siz kalırsınız. Traş olduğunuz berber, tabağınızı boş göndermeyen komşu, veresiye yazan bakkal ve sıra arkadaşınızın hatırası kalır; siyasiler gider. Aslolan vicdan ve iyi düşüncedir. Aslolan memleket faydası ve vatandaş birliğidir. Bu yüzden siz siz olun, yalnızca vekalet verdiğiniz için iş yapabilen insanları kendinizden büyük, kendinizden önemli, kendinizden koşulsuz biçimde haklı görmeyin. Siyasi eylemleriniz yalnızca çıkarlarınızla şekillenmesin. Sizi dinleyen, sizden kaçmayan, sizinle arasına büyük setler koymayan insanların peşinden gidin ve onları tutmanızı, ölüme dek verilmiş bir söz gibi görmeyin. Vekaletinizin ve insanlığın gereğini yapabildikleri sürece peşlerinde olun ve gerektiğinde sandıktaki iradenizin yolunu değiştirin. Yeni şanslar verin, aileleriniz ya da çevreniz nedeniyle sandıkta kemikleşmeyin, memleketle inatlaşmayın. Bu nefret dilini, bu putlaşan sevgiyi reddedin. A partisi, B kişisi, C unvanı diye ayırmadan yazıyorum bunları, inanın. Okudukça içim acıdığından yazıyorum. Bu memleket, hiçbir siyasinin değil; hepimizin. İntikamcı anlayışlara, istilacı davranışlara meydan vermeyin. Ne olur unutmayın, biz farklılıklarımızla da güzeliz. 

Instagram

Twitter

Web

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
3
3
1
1
1
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın